22 Haz 2007

Iste karşınızda Bora... Benim bir tanecik yiğenim. Kızkardeşimin oğlu aslında gerçekten de bir tane. Bizim çekirdek ailede tek torun oluyor kendileri. Bu resim benim en sevdiklerimden. Bu gittiğimizdede aldım bir ton resmini. Kendisi motor tutkunudur. Bu İstanbul ziyaretine gitmeden önce Babaannemin cenazesi için İstanbul'a gitmiştim sordum gelecek hafta ne getiriyim diye önce araba dedi kırmızı sonra durdu Motor dedi. Bu motor sevdası onda daha bebekken vardı.Ailede kimsede motor yok oyuncak olarak bile alınmamış bu motor sevdası nedir bilemiyoruz. Çocuk bebekliğinden beri motor diyor başka birşey demiyor. Daha tam oturamazdı kucağımızda ne zaman motor geçse kafayı kaldırır bakınırdı. Neyse efendim Edward la gittik buna oyuncak küçük bir motor aldık. Gidince de verdik delirdi ama çocuk üste oturmaya çalışıyor,Edward üzüldü yanlış oyuncak aldık bak kırılacak dedi. Beraber soluklanmak için Tepe Natilius a gittik biraz dolaşırken işte ordaydı kırmızı motor gerçek lambalar.müzik sesi.arkaya ve öne hareket kabiliyeti şarj edilebilir. Satıcı arkadaş 3 yaş için dedi fiyat bu dedi ben vaz geçiyordum eşim durdurdu. Alalım biz bunu diye. Neyse aldık eve getirdik Bora dışardaydı eşim hemen şarja taktı bir yandan da monte ediyor. Bende kutuyu kapattım. Boş olarak salona gittim bu kutuyu görünce heyecanlandı neyse efendim.... Sonra kutu açılır iç boş baya bir bozuldu Edward içerden Motor ile gelince bu köşeden Motoru görünce kendini bir attı az daha kafa göz gidiyordu. Şimdi soruyorlar motoru kim aldı diye bu cevap veriyor '' edvırt'' oğlum teyzen de aldı bu aynen yok yok ''edvırt'' :)Biz bu iki yaş dedik kolay kavrayamaz yetişemez diye endişelendik 15 dk sonra herşeyi keşfetmiş ve pedala da gaz veriyordu.

Kocamla iyi anlaşıyorlar Boranın Türkçe seviyesi eşimden 1 derece daha iyi eşime bazı şeyleride öğretti ''dop nerede''- top nerede- '' buz'' ... akşam eşim sordu Pınar bunar nedemek diye... bende açıkladım eşim güldü çünkü Bora buzu düştüğünde cildi morarmasın diye koydukları için her çarptığında yada düştüğünde Edward a bağırıyormuş Buz Buz diye...
Benim bir tanem bu hafta ailesi ile tatilde. Tatil dönüşünü merak ilen bekliyorum. İyi tatiller Bora.... Enişteciimmmm ve Bora nın annesi Didommmm

Motoru Bora ve biz

20 Haz 2007

Mantar Çorbası


Bugün sizlere kız kardeşimden öğrendiğim bir çorba tarifini vermek istiyorum. Eşim bu çorbaya bayılıyor.

öncelikle Mantarları fırça yardımıyla yıkıyoruz.
Daha sonra dilimliyoruz.




Bende çok kalın dilimer yerine uzun dilimler yapmayı tercih ettim.












Bir parça yağ ile tercihen tereyağı kavuruyoruz.












başka bir kapta 2 su bardağı(200 ml) süt ve 2 su bardağı su 2 çorba kaşığı un 2 çay kaşığı tuz ve bir paket kremayı karıştırıp çırpıyoruz.kavurduğumuz mantara ekliyoruz.












Kaynayana kadar karıştırıyoruz. Kaynadığında kaselere servis edip üzerine peynir ve karabiber tercihen çekilmiş serpip servis ediyoruz. Ben peynir olarak rondoda çekilmiş parmesan kullandım. Bu tarifi kabak kuşkonmaz ve havuç için kullanabilirsiniz.Afiyet olsun











Not: Fotolar Edward dan

19 Haz 2007

Ahhh İstanbul

Kısa bir aradan sonra sizlere yazmak için zaman ayarladım. İstanbuldaydım. Özlemişim geç saatlere kadar alışverişi kız kardeşimle kahve içmeyi annemle balkon oturmalarını erkek kardeşimin takılmalarını babamın sohbetlerini dostlarım kankilerimle dedikoduları.... Özlemişim ben İstanbul'u . Bu sefer yanımda eşimde olduğundan bayağı yoğun bir programımız vardı. Pazartesi günü annem anneannemi teyzemi kuzenlerim müjde ve murat'ı kızkardeşim ve eniştemi ve tabi yeğenim Borayı bir araya topladı.Enfes bir soframız vardı.Neyse efendim Salı günü alışveriş felan akşam Kankim Hande ve eşi Volkan'nın yeni mekanlarına gittik ordada mide fesatı geçirircesine yedikten sonra balkon keyfi yaptık.
Çarşamba günü Büyükadaya gittik. enfesti Edward bayıldı.

İstanbul Hatırası


o gece hep beraber Halamdaydık. Yine yedik haliyle....


Perşembe eminönündeydik alışveriş olayımız vardı pörtledim valla.Hollanda bu kadar sıcak değil Belçika'da aynı durumda.

Eminönü


O akşam Moğol restorantına gittik manyak bir olay Mogamango gibi bir isşmi var Suadiye Park ta bayıldım valla. sonra Çatalçeşmede ki Kahve Dünyasına gittik bizi nerdeyse kovacaklardı herkesin ipraişini birbirine karıştırdılar eksik geldi felan falan... Ama biz çok eğlendik.Fotoraf makinesi almamış resim yok :(


Cuma evdeydik yattık ense :) ama ben sabah erken kalkıp masaj yaptırdım. Valla ne yapim şansı yakalmışken.

O akşam da Kankilerle Günaydın Restoranttaydık maalesef servis felaketti. Ama hepsi ile görüşmek muhteşemdi. Eksik vardı haliyle alacağım olsun.

Kanki gecesi



Cumartesi Adapazarına Babamın bahçeye gittik kiraz topladık şahaneydi sonra Barbeque ye amcamlardaydık yengem döktürmüştü valla.... Hepsinin ellerine sağlık.

Adapazarı


Pazar günü babalar günü nedeniyle annem kahvaltıya kızkardeşimin aileyide aldı.

Ve dönüş bir buruk oldu benim için. Ama hoş bir tatil yaptım ....

Hepinizi çok seviyorummmmm

8 Haz 2007

Duyan Duymayana Soylesin .......

Duyan duymayana soylesin Istanbul Fatihi Pinar ve yabanci damat Edward bu Pazar gece yarisi geliyor.

Tekliflere acigiz. Gezelim eglenelim

4 Haz 2007

Hosçakal Babaannem


Bugün artık Babaannem yok.O'nu 01 Haziran 2007 cuma günü kaybettik. Öğrendiğimde beklenen birşey olmasına ve kendimi hazırlamama rağmen aslında bunun için hazır olmadığımı anladım. Edward bileti buldu ve ben İstanbul daydım. Cumartesi cenazesini kaldırdık.hep hayalindeki gibi bir tören oldu. Babaannem hastalığının ciddiyetini bildiğini ama hep hayata tuttunduğunu biliyorum.en son onunla anneler gününde konuştum " nezaman geliyorsunuz " dedi bende "bekle babaannem 10 Haziran da damadı da getiricem" dedim. O sadece kısık bir sesle "bekliycem" dediç Perşembe gecesi inanılmaz bir ağırlık var üstümde hiç uyuyamadım.Meğer o gece iyice ağırlaşmış.Cuma günü sabah kız kardeşimle konustuğumda sesi morali herşey kötüydü "babaannem çok acı çekiyor " dedi. O an içimden galiba babaannem cidden bizi bekliyor dedim. Ve dua ettim galiba beni duydu acı haberi bu konuşmayı uyaptıktan 1/2 saat kadar sonra aldım.Artık acı çekmediğini biliyordum mutlu olmam lazımdı ama bencilce bir duyguyla, gittiği için ona kızıyordum. Törene katıldığımda insanları gördüm dostlarımı arkadaşlarımı ailemi akrabalarımı ve o an anladım Babaannem hepimizi her bayram yaptığı gibi bir araya getirmişti.Halamlar aynen onun arzu ettiği gibi ağırladılar herkezi Bol yemek şevkat ve üzüntülerine acılarına rağmen dimdik ayakta. Ama kırılmasınlar artık haşhaşlı çörek babaanneminki gibi olmayacak elbette lezzetli olacak ama Babaanneminki gibi olmayacak asla. O kadar mutluyum ki ben bunların parçasıydım diyebildiğime. O"nun benim gelinlik giydiğimi gördüğüne.... En önemlisi BABAANNEM i tanıdığıma. Kendisi hacıydı. Aydın bir kadındı tüm çocuklarını okutmuştu. Babaannem hayat doluydu.kimseyi kırmamıştır birde yükü yoktur.Giderken de kanıtladı bunu.

Babaannemle vedalaştım ben. Mezarının başında fısıldadım bende "geldim babaannem.rahat yat dedemi öp hiç hatırlıyamadığım kızkardeşine bizleri anlat."diye.

Babaannem iyisiyle kötüsüyle acısıyla tatlısıyla bir 84 yıl geçirdi bizlerle.

Akşam duadan sonra konuşuyoruz.kızkardeşim "farkında mısın herkes huzurlu ağırlık yok kimsede babaannem yine ayarladı herşeyi "dedi.

Halamlarada söyledim o bizlerde yaşıyor parça parça hepimiz birşeyler aldık ondan.Ben insanın hayatta miras olarak bundan daha büyük birşey bırakbileceğine inanmıyorum.

Bizlere yaşattuğın herşey için teşekkür ederim Babannoşum

Şimdilik hoşçakal Babaannem......

Babaaanemin son resimleri :

babaaanem