26 Oca 2010

Sinterklaas



05 Aralikta Hollandada Sinteklaas gunu. Dogum gununu kutluyorlar. Birkac gun oncesinden komur seklinde kucuk kurabiyeler orjinal adi ile kruidnotenposet poset heryerde karsiniza cikiyor.Diger gelenekte Adinizin bas harfi seklinde cikolatalar. Tabi dogum gunu kutlanan sahis Sinterklaas Ispanyadan gelip Hollandayi geziyor belirli bir surede. Birde bu zatin yardimcisi Zwarte Pit (bana gore karaktersiz abuk bir tip) ve beyaz ati Americo bu gezi sirasinda ona eslik ediyor. Orjinal anlatim icin burayi tiklayin lutfen.

Cocuklar geceden ayakkabilarinin tekinin icine bu beyaz at icin havuc koyuyorlar. Sabahleyin havuc gitmis yerine minik hediyeler koyulmus buluyorlar. Ayakkabilara koymak icin minik posetlerde sekerlemeler, meyveler vs hazir olarakta satin alinabiliyor.

Cocuklar icin bu sekilde kutlamalar yapilirken buyuklerde birbirlerine minik hediyeler alip bu hediyelere ve kisinin karakterine gore Sinterklaas temali siirler yaziyorlar.

O akşam hediyeleri dağıtma görevi eşimindi.Hediyeyi alan üzerine şiiri ilişikse şiiri okuyor,herkes hediyenin ne olabileceğine dair tahminlerde bulunuyor hediye açılıp ' tesekkürler Sinterklaas' deniliyor.Gerçekten keyifliydi.

Bu sene bizde esimin ailesi ile kutladik Sinterklaasi. Cok eglenceli bir aksam gecirdim. Benim Hollandaca siirim bayagi bir eglendirdi onlari. Internet saolsun benim gibi tembeller icin siir hazirlayan site bile bulunabiliyor.

O aksam adet oldugu uzere kruiden noten, cikolata harfler, Tinkerbellin DVD si, Cam demlik, Buyuk camli mumluk, Kus modeli, marzipan meyveler ve bir kucak dolusu siirim oldu.

Bende esime ve kayinpederime hediyeler icin siir hazirladim ve kartlar yaptim.Kayinvalidem bana Hollanda kulturunu tanitmaya geleneklerini ogretmeye cabaliyor.Bende cabalarina kayitsiz kalmiyorum. O yuzden bizimle olmaktan fazlasiyla zevk aliyorlar.Açıkçası benimde hoşuma gidiyor :)

25 Oca 2010

Unutmadan


Bu sonbaharda bir nevi Cadılar Bayramı kutladım. Unutmadan resimlerini ekleyim istedim. Kabağımı oydum. Sonbahar temalı çiçeğimi ektim. Resmi çekiverdim.

24 Oca 2010

Bir Kiyoki geçti bu diyardan rüzgar gibi

Uzun bir ara oldu farkındayım ancak resimleri bilgisayarıma yükledim.Son bir kaç aydır yaşadıklarımı sırasıyla yazmaya karar verdim.
İlk önce sevgili arkadaşım Ayşe namı diğer Kiyokim Kurban Bayramı'nda Hollanda'daydı.Nasıl özlemişim sohbetlerimizi birlikte alışverişi dedikodu yapmayı beraber birşeyler paylaşmayı.
Bayağı bir gecikmeli geldi arkadaşım. Bayramın azizliği Sabiha Gökçen Havaalanının yeni terminal binasının personel sayısındaki yetersizlik yüzünden neredeseyse 2,5 saat rötarlı geldiler.
Kavuştuk ya birbirimize gerisi tırıs gelir tırıs gider. Akşam hafif bir menu sundum yormadım arkadaşımı. Ertesi gün bayram tebriklerinin ardından Eindhoven sokaklarındaydık.Önce Piazza'daki Bijekorf'ta geç bir kahvaltı yaptık.Kahvelerimizi içip mağazayı turladık.Ardından benim en sevdiğim dükkan Pipoos yaptık.Kendimize bir sürü cici hoby malzemeleri aldık.Ucuz dükkanımız Xenos' a uğramasak olmaz. Oradanda ufak tefek birşeyler aldık. Hep gitmek istediğim Oil&Vinegar'da aldık soluğu. Bayağı bir vakit geçirdik. Dip sosları tattık. Zeytinyağı Balzemik aldık.
Çok şirin bir bal kavanozu aldık. Ardından kitapçı idi durağımız bir hafta sonra kutlanacak Sinterklas günü için kayımpederime Avusturyayı anlatan kitabı alıp dinlenmek ve kahve içmek için Douwe Egberts e gittik.DE Hollanda'da ençok tüketilen kahve sanırım. Geçen yıldan beri tren istasyonlarına Starbucks açılıyor.Halen Eindhoven'e açılmadı.
Ganimetlerimizle eşimin işten çıkıp bizi eve götürmesi için kandırdıktan sonra,aradan akşam yemeğini de Belçika'da yemek üzere söz kopardım. Rezervasyon yapıp direkt kendimizi restorana attık. Lommel'da yaşarken bu restaurant bizim favorimizdi. Kiyoki uyarmayı ihmal etmedik çünkü burada servis inanılmaz yavaş ilk servis ile ana yemek arası 1/2 saat insan açıkıyor diye. Güzel bir akşamın ardından evde kahvelerimizi içip Haftasonu almanya planı yaptık.Bir gece otelde yer ayırtmıştık.Sabah arabaya doluşup Düselldorfun yolunu tuttuk.

Kahvaltıyı bir alışveriş merkezinde yaptık. Biraz burada turlayıp otele yerleştik. Sonra yerleşiş o yerleşiş bir uyumuşuz eşim 3 tr yapmış öyle diyeyim size. Sonunda kendimizi soğuk Düselldorf sokaklarına attık. İlk işimiz Noel marketine gitmek oldu. Sıcak şarap kokuları yemek kokularına karışıyor bize açsınız siz diye hatırlatıyordu. Daha fazla direnmedik güzel bir Arantin restauranına çöktük. Güzel bir yemek ve kahveden sonra başka bir noel marketi daha gezip ufak tefek alışveriş yapıp sıcak şarap içip biraz nehir boyu yürüyüp otele attık kendimizi.


Işıklariçinde gezinmek ne kadar hoşbir duygu anlatamam.Yılın bu zamanında seviyorum buraları.


Kiyokim sokaklarda bir Japon turist modunda (bu modu şöyle kısaca açıklamak gerekirse Japonyada tatil son derece kısa olduğundan garipler bir hafta gezip bol bol fotoğraf çekip eve dönünce inceleyip oradaydık buradaydık bak sennn yapıyorlarmış) Elinde sıcak şarapla görüntülemesem olmazdı.



Gece bir ara eşimin ağlamaya benzer mırıldanması ile uyandım birde baktı kabus görüyor. Uyandı bana döndü'acayip kötü bir kabus gördüm' dedi pat gene uyudu ertesi gün anlatıyorum tek kelimesini hatırlamıyor.
Doyurucu bir kahvaltıdan sonra son kez Noel marketini turlayıp ördeğimi ve istediğim evleri aldıktan sonra eşim bizi Hollandada 3 yerin birleştiği noktaya görüyor.

Bir taraf Belçika ayağınızı diğer tarafa aıtıyorsunuz Almanya dönüp bir adım daha atıyorsunuz Hollanda.
Biraz yürüyüşümn ardından. Valkeren denilen Mastricht e yakın bir Hollanda kasabasına götürüyor bizleri. Oradan hep hayalini kurduğum müzikli kar kürelerimi alıyorum.
Resimde kar kürelerimi,Almanyadan aldığım iki büyük evi ve Hollandadan aldığım geleneksel Hollanda alışveriş standtlarını İngiltereden Belçikadan topladığım envayi çeşit kardan adam noel baba vs görebilirsiniz.

Eve dönüp ayşenin hazırlanmasını izlerken acayip üzülüyorum.Ne diyebilirim Bir Kiyoki geçti bu diyardan rüzgar gibi den başka. İyi oldu bana bir nefes oldu. İyiki varsın dostum benim.