24 Kas 2007

Kitap okumanın dayanılmaz zevki :)

Benim annem bizler daha okuma yazma bilmezken bile bize kitap alırdı sanırım o bizleri tanıştırdı ilk okumanın zevki ile.Kimi zaman bir günlük kimi zaman bir korku kimi zaman arkeoloji kim zaman bir macera... Yer zaman ve ruh hali ile değiştiğini farkettim okuduklarımın.
Ama anneme bu muhteşem zevki bize tattırdığı bizi kitapla tanıştırdığı için ona ne kadar müteşekkir olduğumu fark ettim.
İlk benim için aldığı kitaplar o zamanlar Türkiye kuşe kağıda baskı yapan tek Kitaplardı hatırladığım kadarı ile "Ayşegül" serisiydi. Ne bayılırdım onlara. Ezberlemiştim annem okurken. Kız kardeşim sarıkız doğduğunda annem benim kıskanmam için herşeyi ikimizle paylaşmaya başladı.Bir kolunda Didem (bu arada Didem 10 aya yakın bir sürede doğduğunda bir lüle saçı bal rengi kiraz dudaklı muhteşem bir bebekti ve ben kendisine çeşitli suikast düzenlemeleri yapıyordum hala hatırlıyorum) bir tarafta ben elinde Ayşegül bize okurdu. Bir akşam annem çok meşgul misafir var. Babam bizi yatırıcak aldı kitabı adam eline okumaya başladı aynı zevki vermiyor bir den ben ona döndüm sayfayı atladın diye babam şaşırmış annem sonra anlattığında ben şaşırdım. Babam gece anneme Pınar a kaç kere okudun o kitapları diye sormuş. Her birindeki hikayeyi ezbere biliyor göz açtırmadı bana diye takılmış.

Okula başlayınca Cin Ali geldi saman kağıda basılı çubuk adam karakterler bende yaşıtlarım gibi bunlardan öğrendim okuma yazmayı ilk okuduğum gün soğuk bir kış günüydü.Kırmızı kurdele takılırdı zamanımızda okumayı sökene nasıl gururla yürümüştüm okul dönüşü göğsüm bağrım açık evet arkasından 1-2 gün hastaydım ama değmişti. sonra okuma Bayramı yapılmıştı. Teyzem bana hiç unutmam Yedi cüceler ve Pamuk prenses kitabını -almıştı-renkli resimli cıvıl
cıvıl.
Sonra niceleri geldi. Hastalandığımda doğum günlerimde tatillerde hep bana eşlik ettiler. Hayal kurmanın o eşsiz mutluluğu... Filmleri çok severim ama kitaplar film olduğunda aynı tadı vermiyor bana o karakterleri özellikle farklı canlandırdıysam beynimde . Bir tek beni şaşırtan Bridget Jones un Günlüğü ve Bourne olmuştur. İkiside beklediğimden daha etkiliydi.

Şimdi Can Dündar. M.Urgan vs okuyorum eskiden okumazdım sıkılırdım Türk yazarları ama şimdi o kadar keyif alıyorum ki Eindhoven* Amsterdam tren hattında :) Nice kitaplar bitirdim. Bazen kahvemi alıyorum tıngır mıngır giderken.

Bazen hava soğukken sahlep yapıp camın kenarındaki koltuğa nerdeyse yatıp o muhteşem zevki yeniden yaşıyorum

Teşekkür ederim anneciiimmm

4 yorum:

Chris'in Annesi dedi ki...

fıstıgım yazın benı gecmısee goturdu ne cok severdım ben de o aysegullerı,hala da bayılıyorum,gordugum en guzel cızımlı cocuk kıtabı sanırım aysegul,ya o cin aliler ben cok severdım hepsı ayrı renkteydı bakmaya doyamazdım..heralde cok kucuk seylerle mutlu oluyorduk o zamanlar..annelerımıze tesekkurler..

Kiyoki dedi ki...

Ben de okumayı onlarla öğrenmiştim,yanıma üst üste sıralar hepsini arka arkaya okurdum ve çok mutlu hissederdim kendimi,halen de okumak ve ötesinde kitapçılarda o kitaplar arasında kaybolmak en büyük zevkim,

Nane Şekeri dedi ki...

Bilmez miyim Kiyokim. O kitap kokusunun seni nasıl kendine çektiğini senin kitapların arasında kendini kaybettiğini ve evet boncuğum bende severdim renkleri çizimleri :)

Nazkız dedi ki...

Çok güzel bir noktaya parmak basmışsın...Benim de kızımdan gerçekten en çok beklediğim şey kitap okuması.. 2 yaşından beri düzenli okuyorum ve şimdilik kitapları çok seviyor ve bugünlerde 1. sınıf olduğu için okuma yazma öğreniyor.. Hadi diyorum ona sıra sende çabuk öğren artık sen bana kitap okuyacaksın yatarken:-)))

Bu arada "Bir dinazorun anıları" benim favori kitaplarımdan ne hoş bir kadın değil mi hem kendisi hem annesi, gerçek bir Cumhuriyet kadını onlar....